İlk olarak 1962 yılında duyulmaya başladı o meşhur köftenin, insanı büyüleyen kokusu, Merkezefendi sokaklarında... Derme çatma dükkanında bir masa ve 4 sandalyeyle başladı köfteciliğe rahmetli Ahmet Usta. Uzun yıllar en güzel köfteyi, en güzel piyazı ve mis gibi ayranıyla sundu misafirlerine, güveni, saygıyı ve güler yüzü bir borç bilerek…

O günün bir masası onlarca masaya; 4 sandalye yüzlercesine dönüştü şimdi. Merkezefendi'deki restaurantı ve Zeytinburnu'ndaki şubesiyle… Şimdi günde yüzlerce porsiyon köfte sunuluyor misafirlerine. Yıllardır değişmeyen lezzetinin sırrını anlatan iki cümlesi vardı elbet; “Eti, yıllardır değiştirmediğim kasaptan alıyorum. Her etten köfte olmaz. Dananın kaburgası ve kuzunun boşluğu karışımından yapılmalı köfte. Pişirmesinin bile ilmi var.” Rahatsızlığı ve vefatından sonra işleri devralan oğulları Levent ve Bülent İLÇİ kardeşler; Ahmet Ustanın azmi ve emeğinin sayesinde bıraktığı bu emanet ile bu günlere gelmenin haklı gururunu yaşıyor.