Üye Girişi

Unuttum!
Yeni Üyelik
#

Kokoreççi Asım Usta
 0

    Burak Reis Cad. No: 224 (Can-Met Poliklinik Yanı ) Bornova / İzmir
  0 (232) 462 00 75
  • 0
  • 0
  • 0

Değerlendirme için tıklayın

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

    Çalışma saatleri

    10:00-01:00

Fotoğraflar

Asım usta 1960 yılında, ilk olarak mezbahanede çalışmaya başladı, Beş yıl çalıştıktan sonra kendi işini kurdu ve bağırsak alım satım işine başladı,Bu işi de yaklaşık on yıl kadar sürdürdü ve sonunda seyyar olarak kokoreç satmaya başlayarak şu anki kariyerinin temellerini çok mütevazi bir şekilde attı, 1975 yılında KOKOREÇÇİ ASIM USTA olarak izmir'de isim yapmayı başardı, daha sonra kendi işletmesini açarak bu günkü haklı ününe ve kariyerine ulaştı. Hakkımızda yazdığı köşe yazısıyla bizi onurlandıran Nihat DEMİRKOL'un makalesini sizlerle paylaşmak istedik.

endine ''miskin'' diyen Türkmen Kocası, bir ilâhisinin sonunu şöyle getirir: ''Behey Yunus sana söyleme derler/Ya ben öleyim mi söylemeyince '' Teşbihte hata olmazmış; ''gel de yazma...'' diye iç geçirdiğimiz bir haftanın ardından, ufak tefek fikredelim istedim... * * * Takvimin yaprakları azaldıkça, EXPO koşusunun kilometreleri de tükeniyor. Delege dostlarımızı yine birkaç gün ağırladık Ege' de. İzmir'in orta yeri sinema değil belki ama, Hilton' da konakladıkları için tam karşısındaki mezbeleye (tabir caizse) don giydirmişler. Birkaç yerde daha varmış; ben görmedim, dostlar yetiştirdiler. Kim düşündüyse aklına sağlık. Mecburiyet neler yaptırıyor insana demek ki... ''Estetik bir kaçamak ! Ama adı üstünde kaçamak.'' Gözden uzak olan, her zaman gönülden de uzak olamıyor. Sanki 20. kattan, odasının penceresinden aşağıdaki rezilliği görmeyecekmiş gibi... Haydi ondan da geçtim. Bu aslında ne demektir bilir misiniz ? '' Onlar delege, kaderimiz iki dudaklarının arasında, bizim için önemli onlar, onları ciddiye alıyoruz...'' Ama aynı tablonun İzmir' linin on beş senedir göz zevkini acıtıyor olması kimsenin umurunda değil ! İşte İzmir alamazsa EXPO' yu, bu fırsat, ''sığ çalımlar ve günü kurtarma merakımız'' yüzünden kaçırılmış olacak. * * * Bir de soruyu tersinden sorsak. ''Gezdiğiniz gördüğünüz yerler sizin olsun, yediğiniz içtiğinizi anlatın sevgili delegeler...'' Muhtemelen, çok iyi ağırlandıklarından, zengin kahvaltı büfelerinden, kocaman otellerimizin maharetli şeflerinden bahsedecekler. Ne yazık ki içlerinden bir tanesi bile, ''Çamdibi' nde Kokoreççi Asım Usta'ya gittik. Cihan vardı tezgâhın başında, kalabalık olduğumuz için epeyce bekledik. Eyüp kimseye bozdurmadı sırayı, kimyon ve pul biberle yeniyormuş; Oh my God , tarifsiz bir damak zevki, yarım ekmekten sonra çeyrek de ilâve isteyenler oldu. Yanında ayran, hele şalgam suyu, müthiş bir mutfağınız var... '' diyemeyecek. Yereli ıskalama geleneğimiz, yine küreselleşmeyi yelpazeleyecek. Götürsenize misafirleri sadece seçimlerde karargâh kurduğunuz mahalleye. Hayatlarında koklamadıları bir lezzetle tanıştırsanıza adamları. Bize ait bir ''marka''yı neden vitrinle miyorsunuz ? Otantikse otantik, temizlikse temizlik, hijyense hijyen hepsi orada var. Madem ki ana tema sağlık; ''AB standartlarına takılır mı acaba ?'' diye tefrika ettiğiniz kokoreçin, ustasının elinde bir sembol, hattâ efsane olabildiğini duyursanıza cümle âleme... Asım Usta' nın ''başarı öyküsü''yle büyülesenize insanları. Memleketlerinde anlatabilecekleri bir fotoğraf albümü sokuştursanıza hayalhânelerine. Olmaz! Biz büyük düşünmeye çalışıyoruz çünkü. Veya büyük düşündüğümüzü sanıyoruz. Biz büyük ülkelerin başkentlerine, lisan bilmeyen delegelerle tekrar tekrar çöreklenirken, İtalyanlar eşit oy hakkına sahip küçük ülkeleri tespih tanesi gibi diziyorlar, kendi ''propaganda ipleri''ne... Ama bir kenara not edin; EXPO' yu kazandıracak yerel büyü, don giydirilmiş harabeler değildir. Asım Usta gibi ''işini iyi yapmaktan başka iddiası olmayanlar'' ın heyecanları kazandırır bu maçı. * * * Şeytan diyor ki, ''Gir Asım Usta ile kolkola, çevir işi uluslararası bir lezzet zincirine. Şân olsun diye ilk yurtdışı tezgâhı da Milano' da aç...'' O kadar büyüdükten sonra, nasıl olsa bir yabancı firma gelir satın alır bizi. O zaman haber yapmayın da göreyim sizi! İşte buraya yazıyorum: EXPO İzmir'e gelirse sahibi çok olur; ''kim aldı'' ya gider malûm. Herkes sahiplenecek, ''benim sayemde oldu'' diye kıracak birbirini. Ya Milano alırsa ? O zaman benden çekeceğiniz var. Sekiz sütuna manşet misali dile düşüreceğim hepinizi: ''Götürmediniz Asım Usta'ya, tadına baktırmadınız kokorecin, bütün vebâl sizdedir...'' diyeceğim.

Yorum ve Fotoğraf Ekle

   Üye gİrİşİ yapınız