Kayseri’de yaşıyorsanız yemek kültürünü az çok bilirsiniz. Et ve hamur ağırlıklı bir mutfak. Evlerde de öyledir. Dışarıdaki mekânlar da genel olarak bu çeşit yemekler sunar. Saray Çiftliği aslında bir akşam zeytinyağlı bamya yeme ihtiyacından doğdu diyebilirim. Hiçbir yerde bulamadık ya da denk gelmedik bilemiyorum. Bundan 5 yıl önceydi. Hadi biz deneyelim dedik ve başladık. Çerkes kökenli olduğum için Çerkes yemeklerini de ekledik menümüze. Sonra kahvaltı da olsun dedik. Şimdi sabahları (hatta akşama kadar sürdüğü de oluyor) kahvaltı, öğlenleri ise sebze yemekleri, zeytinyağlılar ve Çerkes yemekleri ile hizmet veriyoruz. Tabii Kayseri yemeklerini es geçmiyoruz. Mantı, yağlama, yağ mantısı belirli günlerde menümüzde. Akşam 6'da kapatıyoruz. Cemal Süreyya "Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı" demiş ya biz de genel olarak bir şekilde bize yolu düşen insanların mutlulukla bir ilgilerinin olmasını istiyoruz. Sadece yemek yiyip para verip gitsinler istemiyoruz. Masada otururken ufak da olsa yüzlerinde bir gülümse oluşturacak küçük ayrıtılar peşinde koşuyoruz. Çünkü biz de geziyoruz görüyoruz ve dışarıda yiyoruz çoğu zaman ve biz nasıl bir yer isterdik sorusunu kendimize sıkça soruyoruz. Arada vaktiniz olursa uğrayın, yemek yiyin, kahvaltı yapın, kitaplığa bakın, kafanıza göre dergi kitap bulun CD bakın vardır mutlaka sevdiğiniz bir şeyler içinde. Çiçeklerden ilham alın; sevmediğiniz bir şeyler olursa kıyasıya eleştirin üzün bizi. Sevdiğiniz bir şeyler olursa söyleyin o günümüz mutlu geçsin (bazen çok ihtiyacımız oluyor). Alın arada müzik aletlerinizi gelin biz kapatırız müziği, dinleriz sizi. Arada biri akordiyonu alır katılır, bir başkası da söyler belki. kendimiz için yaptığımız saçma pastalardan ikram ederiz size. Dediğim gibi gelin arada bir en fazla karşılıklı sıkılırız...